2 Eylül 2009 Çarşamba

Dünyanın en iyi Ceo'larını evinizde,ofisinizde izleyin!

Siteye mutlaka girin arkadaşlar özellikle pazarlama işletme okuyan öğrenciler,Satışcılar,Girişimciler,Akademisyenler
İlearningglobal (Online Video Academy), Fortune-500 listesindeki uluslararası şirketlere ve onların en pahalı Ceolarına danışmanlık yapan ve eğitim veren dünyanın en iyi konuşmacı ,danısmanı ve mentorundan oluşmaktadır.

Bunların arasında, Brian Tracy, Tom Feltenstein (Mcdonalds Marketing Director), Mark Victor Hansen (Guiness Rekorlar kitabı, Chickensoup for the Soul) , John Grey(Mars&Venus-TheSecret), Bill Bartmann’ı (Forbes-400-Milyarder) sayabiliriz.

İlearningglobal, en son teknolojiyi kullanarak, Satış psikolojisi, Finanas stratejisi, Marketing, Zaman yönetimi kişisel gelişim ve daha 100 kadar konuyu kapsayan videoları, Full Secreen , HD kalitesinde ve buffring olmadan izleyebilmenize olanak sağlamaktadır. Videolar, ortalama 7-10 dakikalık bölümler halindedir. Bu, gerçek anlamda ilham alarak daha iyi bir lider, daha iyi bir yönetici, daha iyi bir aile, daha iyi bir eş olmak için, yeterli bir zamandır.

Ayrıca ,firma sahipleri ve çalışanlarına yönelik, aktif plan dahilinde sertifikasyon sistemi de mevcuttur.

Dilerseniz benzersiz Ebook kütüphanesinden yararlanabilir ve konuşmaları mp3 olarak da indirebilirsiniz.

İLG, doğru eğitmen ve mentoru , direk sizin evinize veya ofisinize getiriyor.

www.ilearningglobal24.tv Buradan, sağ tarafta bulunan ”Video Theater” bölümündeki örnek videolara bakabilirsiniz.

26 Temmuz 2009 Pazar

Pazarlama ile ilgilenenlerin okuması gereken 5 kitap

Aslında liste uzatılabilir. Eminin işini iyi yapan pazarlama profesyonelleri bu kitaplardan en az ikisini okumuştur. Eğer öyleyse diğer üç kitabı da tamamlamanızı öneririm. Yok, daha azını okuduysanız çok şanslısınız ve önünüzde harika vakit geçirebileceğiniz bir liste var.




5. Jeffrey Gitomer – Satışın Küçük Kırmızı Kitabı: Adından da anlaşıldığı gibi bu bir pazarlama kitabından çok satış kitabı. Ama satış da pazarlamanın bir süreci olduğuna göre işe önce satışı anlamaktan başlayabiliriz. Bu kitap satışı ve satışın nasıl yapılması gerektiğini çok iyi anlatıyor ve kesinlikle kitaplıklardaki yerini almalı.
4.Richard Branson – Screw It, Let’s Do It: Bu kitabın Türkçesi sanırım yok. Ben “ Yapalım, Anasını Satayım” diye çeviriyorum. Bu çok kolay okunan kısa kitap Richard Branson’ un girişimci hikâyesini ve olaylara bakış açısını anlatıyor. Özellikle sadece düşünen ve harekete geçmeyen bir insansanız Richard’ in hareketlerinden çok şey öğrenebilirsiniz.
3. Seth Godin – Mor İnek: Bir pazarlama klasiği. Ana konusu ise farklılaşma ve değişik düşünme. Sıradanlıktan sıyrılmak için okunması gereken kitaplar arasında en önemlisi, en ilham vereni.
2. Philip Kotler: Pazarlama’nın Temelleri: Bu kitabı okumamış bir pazarlama profesyoneli düşünemiyorum. Daha çok pazarlamaya yeni giren arkadaşların Pazarlama’ nın Temellerini alabilecekleri bir başyapıt. Pazarlamayı çok iyi bilenlerin de tekrar tekrar dönerek yararlanacakları bir referans kita
1. İşinizi Yeniden Yaratın- Tom Peters: Hayatta en çok ilham aldığım isimlerin başında geliyor Tom Peters. Eğer Tom Peters’ in hiçbir kitabını okumadıysanız çok şey kaçırmışınız demektir. Sadece bu kitap değil, en başta “ Kendinizi Markalaştırmanın 50 Yolu” ve “Vay Canına Dedirtmek” de bu kitabın tamamlayıcısı niteliğindedir. O yüzden, aslında bu kitapların hepsi kendinize yapacağınız en büyük yatırımlardır.
Sizin başka tavsiye edeceğiniz ve “Mutlaka Okunmalı” dediğiniz kitaplar var mı ?
Yazan: Hasan Başusta
PazarlamaBlogu

“Başarısız Genel Müdür” Nasıl Olunur?

” Büyük bir şirketin sahibi şirkette işler çok iyi gittiği halde Genel Müdürüne çok para verdiğini düşünmektedir. Sonunda genel müdürünü takip ettirip, bu parayı gerçekten hak edip etmediğini anlamaya karar verir. Bu amaçla bir kişiyi işçi kılığında fabrikaya sokar. Kişinin görevi sadece genel müdürü takip etmektir. Gözlemlerine devam eden kişi bir süre sonra rapor vermek amacıyla şirket sahibinin yanına gelir:


-Efendim, bu adamın bir şey yaptığı yok. Sabah gelip şöyle bir fabrikayı geziyor, ardından yerine gelip kahvesini yudumlarken gazete okuyor. Gün boyunca sadece birkaç defa kapısı çalınıyor, gelip gideni de yok. Yani akşama kadar keyif yapıyor. Bence bu para bu çalışmayan adama çok, onun yerine daha az maaşla daha çok çalışan başka bir genel müdür alabilirsiniz.

Bu kişinin de etkisiyle kızan şirket sahibi genel müdürü işten çıkarır. İşten ayrılan genel müdürün ayrıldığı dönemde firma oldukça iyi durumdadır. Giden genel müdürün yerine gerçekten daha az maaşla başka bir genel müdür alınır. Ancak işler beklenildiği gibi gitmemektedir. Bu değişikliği takip eden dönemde mali tablolarda bir duraklama görülmektedir. Şirket sahibi aynı kişiyi durumu tekrar kontrol etmesi için görevlendirir. Bir süre sonra bu kişi gelir.



Raporu şöyledir:

-Efendim yeni genel müdür gerçekten çok çalışıyor. Sabah geliyor akşam geç saatlere kadar hiç durmuyor. Masasının üzerinde evrak yığınları, gidenler-gelenler hiç eksik olmuyor. Odasının önü belediye durağı gibi.

Şirket sahibi bu durumun geçici olduğunu, bir geçiş dönemi yaşadıklarını düşünerek durumu önemsemez. Ancak yılın bitimiyle ortaya çıkan tablo acı gerçeği ortaya çıkarır. Şirket zarar etmeye başlamıştır. Firmada yanlış giden bir şeyler vardır. Durumun ehemmiyetini anlayan patron soluğu şirkette alır. Bu sefer kılığını değiştirerek kendisi gözlemci rolünü üstlenir. Gerçekten yeni genel müdür çok çalışmaktadır. Çalışmaktan saçları dağılan, yüzü çöken genel müdürün kapısında bekleyen kişiler eksik olmamaktadır. Bu kişilerin yüzünden de stres ve gerginlik okunmaktadır. Sonunda bir ustabaşına yaklaşan şirket sahibi onunla konuşmayı dener. Zaten dertli olan bu kişi hemen konuşmaya başlar.

Çok sıkıntılıdır:

-Her gün böyleyiz. Genel müdür her şeye kendisi karar vermek istiyor. Onun onayını almadan bir şey yapamıyoruz. Bu nedenle tıkanıp kalıyoruz, üretim yapamıyoruz. İşin içinden çıkamaz olduk. Eski genel müdürümüz böyle değildi. Herkesin yetki ve sorumluluğunu belirlemişti. Her kişi kendi sorumluluk alanında gerektiği durumlarda insiyatif kullanır, sorunları büyümeden hemen çözerdi. Çok sıkıştığımız ve bizi aşan durumlarda ancak ona gelirdik ve bilirdik ki o gerekeni yapacak ve yolumuzu açacaktır.

Şirket sahibi yaptığı hatanın büyüklüğünü anlar. İlk işi eski genel müdürünü geri çağırmak olur. Eski genel müdür işi kabul eder; ancak 2 kat daha fazla maaş ödenmesi şartıyla ! ”

Bu hikayede ki temel vurgu etkili delegasyondur. İlgili yönetici üzerinde taşıdığı yetkileri doğru kişilere paylaştırarak hem kendini olması gerektiği pozisyona taşımış, hem de sistemin daha dinamik ve çabuk karar verip hızla uygulayan bir yapıya geçmesine neden olmuştur. Tabii burada önemle vurgulanması gereken nokta yetkilerin delegasyonla devredildiğidir, sorumlulukların değil.
Sorumluluk her zaman delegasyonu yapan kişiye yani yöneticiye aittir. Bu devredilemez.


Hoşcakalın..
Beşir TAYFUR
Pazarlamacıyız.Biz